Yavuz'un Rüyâsı Hasan Can'ın Tabîri

Yavuz Sultan Selim, Mısır'ın fethi esnâsında bir rüyâ görmüş. Rüyâsında o devrin velîlerinden Muhammed Bahşı Hazretlerini yolcu kıyâfetinde, beyaz keçe ve kepenek üstünde ip kuşak kuşanmış şekilde görmüş. Hazret, pâdişaha bu kıyâfetle sefere çıkacağını bildirmiş. Yavuz, rüyâsını musâhibi Hasan Can'a anlatmış. Hasan Can demiş ki, "Böyle münzevî ermişler için sefer, âhiret seferidir. Eğer Muhammed Bahşı Hazretleri vefât etmemişlerse vefâtları yakındır". Hakîkaten kısa bir müddet sonra, Hazret'in vefât haberi gelmiş. O arada pâdişahın hocası Halimî Çelebi, Hasan Can'ın rüyâyı yanlış tabîr etdiğini ve ekseri rüyâların tabîre göre gerçekleşdiğini söyleyerek, Hazret-i Şeyh'in ölümüne Hasan Can'ın sebeb olduğunu ve bu yüzden kendisine cezâ verilmesi gerekdiğini ileri sürmüş. Hasan Can kendisine yönetilen bu ithâmı duyunca, Hazret-i Şeyh'in ölüm târihinin tam olarak tesbit edilmesini ve eğer rüyâ Hazret'in vefâtından önce ise ben cezâya razı olduğunu, yok eğer vefât rüyâdan sonra ise, pâdişahın kendisine ihsânda bulunması gerekdiğini söylemiş. Hazret'in vefât târihini tahkîk etmişler, meğer Hazret rüyânın görüldüğü gece vefât etmiş. Hasan Can'ın tabîrinde isâbet etdiği anlaşılınca, pâdişah kendisine iki yüz altın ihsân etmiş.