24 Ağustos 2020 tarihinde yayınlanmıştır.
Yerin göğün sâhibi, bilinen ve bilinmeyen âlemlerin mâliki, bizim Rabbimiz, bizi besleyen, bizi yetiştiren, bizi büyüten, bizi yaşatan, bizi öldürecek olan, sonra diriltip, sonra öldürüp, sonra diriltip, huzûruna alacak olan Allah. Yaa! Yokduk vâr olduk.
Yani kısa bir hayat. İyi dinle! Ey delikanlı! Biz de sizin gibi gençdik. Yaşlılar da öyle. Ölenler de böyle bizim gibi yaşıyorlardı vaktiyle. İki kapılı bir han, konan göçer, karar olmaz. Fakat bir adam pazara çıkar, bir şey alır döner, dünyâya gelmek bunun gibidir. Yani o kadar kısa. Küllü âtin karîb. Çocukluk derken gençlik, gençlik derken dinçlik, dinçlik derken ihtiyarlık, derken o tarafa doğru gidiyorsun. O kadar kısa hayat. Ne alacaksan, bu kısa zamanda, pazardan onu alacaksın. Ana rahminden çıkdın pazara. Götüreceğin de bir arşın kefen, kısmet olursa. Bir kefen aldık döndük mezara, bu kadar hayat. Hayat kısa fakat ma'nâsı uzun çok, ma'nâsı çok uzun. Yaz gününde içdiğin soğuk suyun dahi hesâbı sorulacak. "ثُمَّ لَتُسْأَلُنَّ يَوْمَئِذٍ عَنِ النَّعِيمِ Sümme le tüs'elünne yevme izin 'anin naîm".
Birgün Resûlullah, sallallahu aleyhi vesellem, yolda gidiyordu, karşısına Cenâb-ı Sıddîk-i Ekber Ebâbekir Sıddîk ve seyyidinâ Ömer ibn Hattâb radıyallahu anhümâ Hazretleri çıkdılar. Efendimiz, "Yâ Ömer Yâ Ebâbekir, nereye gidiyorsunuz?" dedi. Dediler ki, "Yâ Resulallah, açlıkdan çıkdık evden, yiyecek yok, açız. Gel filanca sahabenin yanına gidelim, onun hâli vakti yerindedir" dediler ve Efendimizle berâber oraya gittiler. O zât da kendilerine bir hayvan kesdi, bir koyun kesdi, kuzu. Kızartdı onların önüne koydu. Yediler sonra Cenâb-ı Peygamber ona duâ etdi ve buyurdu ki, "İşte bunun da hesâbı bizden sorulacak" dedi Cenâb-ı Peygamber, sallallahu aleyhi vesellem. Acaba anlatabiliyor muyum? Birisi Ebûbekir, biri Ömer, biri Fahr-i Cihân Muhammed Mustafâ. Söyleyen muhbir-i sâdık O.
Onun için verilen nimetin kadr ü kıymetini bil, şükrünü edâ et. Ölmeden evvel de hayâtının kıymetini bil, kendini ibâdet ve tâatda harca. Yani ömrünü buna sarfet. Sonra ağlamanın sızlamanın faydası olmaz. "Bugün tövbe edeceğim, yarın tövbe edeceğim" yâhud "Tekâüd olayım, işlerim biraz hafiflesin" dersen, işin bitdiği gün kapıya zâten teneşir gelir, cansız at yani tabut kapıya dayanır. Hemen başlayacaksın ibâdet ve tâata. Hemen îmânını tâzeleyeceksin. Her ân Allah diyeceksin. Her işinde Allah'la olacaksın, Allah'lı olacaksın, Allah'ı seveceksin, O'nun sevgisini bekleyeceksin, O'ndan korkacaksın. Emirlerini seve seve yapacaksın, cânına minnet bâşınâ tâc bileceksin. Yasaklarından kaçınacaksın, korkacaksın celâlinden.