15 Ocak 2025 tarihinde yayınlanmıştır.
NASÎHAT
Yel gibi ey dil yeter yeldin hevâdan vazgel
Çok bulansan su gibi bu mâcerâdan vazgel
Kıssa-i mihr-i vefâdan hisse al dâne isen
Verme her meh-rûya dil her bî-vefâdan vazgel
Bul kanâ'at gencini varup kanâ'at gencine
Şehriyâr-ı 'âlim ol şâh u gedâdan vazgel
Giymek istersen emîrâne selâmet cübbesin
Giy melâmet hırkasın tâc u kabâdan vazgel
**** ***** ***** ***** ***** ***** ***** *****
Hâlık'ın medh eyle halk içün senâdan vazgel
Kimseye baş eğme 'âlemde 'alemdâr ol bilene
'Âleme sultân olup tabl u livâdan vazgel
'Aynına hurşîdden ger zerre minnet irişe
Yum gözün zulmet-pezîr olup zıyâdan vazgel
Virme arka sâyesinden 'âr ider dîvâra sen
Sâye düş sür hâke yüz ol müttekâdan vaz gel
Dest-gîr oldum deyü key sana ol bir hurûfâne
Lâm-Elif kimi dü-tâ olup 'asâdan vazgel
Gösterirse ger bürûdât yâr-ı bî-pervâ gibi
Nâd-ı âha râzı ol bâd-ı sabâdan vazgel
Yum dehânın olma bülbül giriftâr-ı kafes
Bezm-i 'âlemde bu savt u bu sadâdan vazgel
Olma bir şahbâz-ı kudsîyken sakın yâr-ı gurâb
Cîfe-i dünyâya meyl etme cefâdan vazgel
Düşme gel her turşu-rûyin hânına hemçü mekes
Zevk-i zehr-âmiz içün bu iştihâdan vazgel
Zînet-i dünyâya meyl etme sakın 'ukbâya bak
Ârzû-yi Hakk idüp bâtıl recâdan vazgel
Devlet-i "el-fakru fahrî" tâcını al başına
Sûretâ 'ayn-ı gınâ olmasın gınâdan vazgel
Nakşını her dü hânın kendi mir'âtında gör
Sûret-i âyîne-i gîtî-nümâdan vazgel
Hakk'dan irer her maraz 'ibret hüdâvenddir devâ
Tıbb-ı Câlûnıs'ı kogıl sen şifâdan vazgel
Çünki esrâra vukûfun yok gel imdi ebsem ol
Sun'una bak Sâni'in çûn u çerâdan vazgel
Saltanat çün kim hatâ-durur Hudâ'dan gayrıya
Olma sen de Kayser'e Şâh-ı Hıtâ'dan vazgel
Çün ecel çıkanda kasdın ceng olur bir gün yine
Sâzı ko söz ehli ol her nâ-sezâdan vazgel
Mihr-i 'aşk-ı yâr eyler derdinin pür-zıyâ
Rûşenâ subh u tarîk-i mesâdan vazgel
Başın aç cürm ü günâhın çün Cenâb-ı 'İzzet'e
El çeküp eyle ferâgat bed-'asâdan vazgel
Zülf-i dilber halkadır boynunda atar mâr var
Ejder-i mevt irmeden bu ejdehâdan vazgel
Hâl ü hadd sevdâsıyla yüz karalık nice bir
Kendi hâlini diğer akdan karadan vaz gel
Çün fenâ üzre uruldu 'ömrünü bünyâdı pes
Seyl-i firkat rehgüzârında binâdan vazgel
Tutalım eyvân-ı kadrin şems-i hurşîd imiş
Menzilin âhir serâ olur serâdan vazgel
Çeşmine kabrinde çün kim kara topraklar dolar
Çekme 'ayna tûtiyâ gil ü cilâdan vazgel
Bir gün ansızdan urur boyunun ecel tîğı sana
Gâfil olma zulmü ko bu iftirâdan vazgel
Vakt-i âhirde çü bir yektâ kefendir hâmilin
Gel çıkar atlas u dîbâyı dü tâdan vazgel
Bu riyâ-yı hırkadan bu riyâ bihter-durur
Eyleme kibr ü riyâ sakın riyâdan vazgel
Cümle hep fânî olur bir yer kalır berüye
Dâr-ı fânîde yürü sa'y ü bekâdan vazgel
Bezm-i şâhâne sakın virme gedâlar sohbetin
Pâdişâh-ı bî-gam ol beğden paşâdan vazgel
Urmagıl toprağa yüz dergâh-ı Hakk'dan gayrıya
Secde-i Hakk eyle halka imtinâdan vazgel
Vâsıl olmak istersen eğer Mecîd-i Hazret'e
Ârzûsu vuslat her dilberâdan vazgel
Her gulâm-ı meh-cebîn içün gazeller söyler
Her nihâl-i nâzenîn içün nevâdan vazgel
Gülşen-i dehr içre hiçbir gonca yokdur hârsız
Ger bulam dirsen bulunmaz bu hevâdan vazgel
Kimsenin 'ırzına sakın bakma peleng-âsâ bu gün
Fâsıka ta'n eyleme her parsâdan vazgel
Dest-i kudretle binâ olmuş gönül bir hânedir
Hedm idersen anı gufrân-ı Hudâ'dan vazgel
Sehvine secde idüp Allâh'dan 'özrün dile
Tevbe eyle 'ömrüne cümle hatâdan vazgel
Abdülmecid Sıvâsî
Kaddsellahu Sırrahu'l-Âlî