31 Ağustos 2023 tarihinde yayınlanmıştır.
NUTK-İ ŞERÎF
Bir âteşe yandım ki ne dil kaldı ne maksûd
Sa'y ü 'amel ümmîd ü taleb oldu siyeh dûd
İkbâl-i cihân ger sana hep olsa da mebsût
Aldanma bu dârü'l-mihenin her şeyi bî-sûd
Feryâd ez în nev-vücûd-i 'adem-âlûd
Eflâke çıkan başların 'avdet-gehidir hâk
Tesrî-i sukûta çekiyor bir başı eflâk
Bir fîl-i mühîb mûr-i za'îf ile olur çâk
Pâkize-vücûd var ki olur hem-dem-i nâ-pâk
Feryâd ez în nev-vücûd-i 'adem-âlûd
Ashâb-ı gönül derd ü elem gamla mükedder
Nâmerd-i leîm her neyi isterse müyesser
Erbâb-ı fazîlet hele her yerde muhakkar
'Âkillere dünyâda 'adâvetse mukarrer
Feryâd ez în nev-vücûd-i 'adem-âlûd
Ahmaklaradır mesned-i ikbâl-i cihânın
Nâdânadır ikrâmı vefâsı humekânın
Dünyâ hele başdan başa mülk-i süfehânın
Kim der ki bu dünyâda yeri var fudalânın
Feryâd ez în nev-vücûd-i 'adem-âlûd
Bir yerde kerem sâhibi menfûr-i ekâbir
Bir yerde kalem sâhibi hattât-ı mezâmir
Yok başka hüner şimdi cehâletle mefâhir
Toplandı bütün sâhib-i takvâda mehâzir
Feryâd ez în nev-vücûd-i 'adem-âlûd
İnsâna elem kendi emel etdiği her iş
Hiç kimse bunun ön ü sonun etmedi derpîş
Bir gonca için saklanır altında nice nîş
Bir şâh-ı cihânın sonudur medfen-i dervîş
Feryâd ez în nev-vücûd-i 'adem-âlûd
İnsân yetişir kendini bulmakla kemâle
Bir yerde düşer kendini bilmekle zevâle
Bir yerde serâb ehli düşer bunca vebâle
Hayretler içinde döner eflâk bu hâle
Feryâd ez în nev-vücûd-i 'adem-âlûd
İnsâna belâ kendine mâl etdiği varlık
İnsâna cefâ kendine atfetdiği darlık
İnsân kurulan bunca sarây sonra mezârlık
Bâkî değil 'âlemde ne 'izz ü ne de harlık
Feryâd ez în nev-vücûd-i 'adem-âlûd
İnsân ne idin şimdi nesin ya n'olacaksın
Bir gün gelecek asla dönüp hâk olacaksın
Nâ-pâk gidersen deme kim pâk olacaksın
Yapdıklarını orda görüp çâk olacaksın
Feryâd ez în nev-vücûd-i 'adem-âlûd
Bir nisbet imiş 'izzet ü ikbâl ne kim vâr
Bir bâzîçedir 'âşık u ma'şûk u füsûnkâr
Bir hârikadır şi'r-i Kemâlî ider izhâr
Bu mısrâ'-ı Yavuz'u nice dem eyledi tekrâr
Feryâd ez în nev-vücûd-i 'adem-âlûd
Osman Kemâlî Efendi
Kuddise Sırruh