Yolda Geçen Ömürler

Modernleşme ve şehirleşme pek çok şeyi kolaylaştırdı, hayâtı daha konforlu hâle getirdi belki ama aynı zamanda büyük bir felâkete de yol açdı. Nedir bu felâket biliyor musunuz? Trafik. Trafiğin pek çok zararı var ama hepsi bir tarafa zaman kaybı bir tarafa. Bundan daha büyük bir zarar olamaz çünkü. Pek çok insan yalnız işe gidip gelmek için dünyâ kadar zaman harcıyor. Meselâ İstanbul'da yapılan bir araştırmaya göre ortalama işe gidiş geliş süresi 80 dakikaymış. Türkiye ortalaması 48 dakika. İşe gidip gelmek için 2 saatini, 3 saatini fedâ eden pek çok insan tanıdım. Haydi biz bir saat üzerinden hesap yapalım. Her gün bir saatini yolda geçiren bir insan, ayda yaklaşık 20 saat, yılda yaklaşık 240 saat boşa harcamış olur. Yorgunlukları, masrafları, stresleri saymıyorum. Yalnızca kaybolan zamanı düşünün. Her yıl o kişinin ömründen 10 gün gidiyor, farkında bile değil. Yirmi beş yıl çalışsa, bir yıla yakın bir zamanı yolda geçirmiş olur. Öğrenciliğini de sayarsanız, bir yılı da geçer bu zaman. Çünkü öğrencilerin de çoğu uzak mesafelere gidiyor. Siz buna bir de akşamları, hafta sonları yolda boşa geçen zamanları ekleyin. 

İşin en acâib tarafı da şu. Her gün üç saatini yolda geçiren birisine soruyorsunuz "Niçin bu kadar uzak bir yerde çalışıyorsun, evine daha yakın bir yerde çalışsan olmaz mı?". "Maaşı iyi" diyor. Ne kadar iyi olabilir ki, üç lira beş lira. Peki ömründen iki sene üç sene fedâ etmeye değer mi o para? "Biz sana toptan verelim o parayı, sen üç yıl az yaşa" desek kabûl eder mi acaba?