Zikir Meclisinde Bulunanlar Zikredenlerle Aynı Mükâfatı Alırlar

26 Şubat 2021 tarihinde yayınlanmıştır.

Zikrullah

Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri buyurdular ki :

Hazret-i Muhammed, sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu : Allah'ın bir takım melekleri vardır, bunlar kürre-i ardı dolaşırlar, nerede bir zikir meclisi görürlerse oraya toplanırlar. Melekler zikre iştirâk ederler. Sonra zikir meclisi dağılır, melekler makâm-ı malûmlarına varırlar. Allah sorar meleklerine, "Nerdeydiniz?". Melekler derler ki, "Yâ Rabbi, gecede gündüzde, semâda ardda,  bilinen bilinmeyen her yerde, her şey sana malûmdur, nerde olduğumuzu biliyorsun". "Evet biliyorum ama sizle konuşayım ki kullarım duysun. Kullarım ne yapıyorlardı?". "Yâ Rabbi, seni zikrediyorlardı". "Peki beni niye zikrediyorlardı?". "Kişi sevdiğini çok zikreder, seni seviyorlar onun için zikrediyorlardı". "Peki benim cemâlimi onlar görmüşler mi?. Nasıl bana âşık olmuşlar?". "Yâ Rabbi eşyâyı, eşyâdaki bulunan kudretini, kuvvetini, heybetini, satvetini, azametini görmüşler ve sana teslîm olmuşlar ve âşık olmuşlar". "Demek ki eşyâdaki kudretimi, kuvvetimi, azametimi görmüşler, bana âşık olmuşlar, ya beni görselerdi ne yapacaklardı?". "Yâ Rabbi, bir kısmı da senin celâlinden korkmuşlar, 'biz Allah'ı seviyoruz ama Hakk Teâlâ bizi sevmezse bizim halimiz nice olur' demişler, celâlinden korkuyorlar, onları sevmediğinden korkuyorlar, içlerinde arzuları ve istekleri var senin aşkına". "Kalblerindeki bulunan şübheyi gidersinler, onlara cemâlimi göstereceğim". "Yâ Rabbi, zikre iştirâk etmeyen, oraya toplanan bir takım insanlar vardı, onlar, zikrullahı seyrediyorlardı. Bunlar hakkındaki muamelen ne acaba?. Bunu da öğrenmek istiyoruz Yâ Rabbi". "Zikir meclisine gelip zikrullahı seyredenleri de zikredenlere bağışladım, onlara da cemâlimi bahş edeceğim, vaad ediyorum".

Öyleyse, zikrullahda bulunan, Allah'ı zikredenlerle, zikri seyreden, zikre gelen kişiler de aynı ecre, aynı sevâba, aynı derecâta mâlik olurlar.

Efendi Hazretleri buyururlardı ki :

Zikredenlerle, zikir meclisinde bulunanlar, Allah'dan aynı mükâfâtı alırlar. Yani zikrullaha hüsn-i niyetle gelen bir kimse zikredenlere bağışlanır, onlarla beraber Hakk'ı zikretmiş olur. Çünkü yalnız lisânen zikir olmaz, kulakla işitmek de zikirdir.

Semâ'ın yani cehrî zikrin en mühim inceliklerinden biri de budur. Dergâhların açık olduğu devirde zikir meclislerinin herkese açık tutulmasının hikmeti de budur. O zikirlere yalnız dervîşler iştirâk etmezdi, dileyen herkes gelirdi. Hattâ gelenler arasında sarhoşlar bile olurdu. Kimse de onlara karışmaz, kapı dışarı etmezdi. 

Yine aynı hikmete binâen, bazı meşâyih câmilerde dahi meydan açmışlar, tarîkat-ı aliyyeye mahsûs zikirler yapmışlardır. Neden? Cami cemaati de bu zikirlerden mahrûm kalmasın, onlar da zikrullahın feyzinden nasîblensinler diye. Sayfamızın başındaki fotoğraf da bunun bir delîlidir. Bu fotoğraf, vaktiyle Ayasofya'da kurulan bir zikir halakasını göstermekdedir.

Şunu da söylemeden geçmeyelim. Efendi Hazretlerinin zikretdiği hadîs-i şerîf son derece şumullüdür yani her türlü zikir meclisi için geçerlidir. Bu itibarla Hakk'ın zikredildiği her yer zikir meclisi sayılır. Kur`ân meclisleri, Mevlid meclisleri hattâ Allah'dan Peygamber'den bahsedilen dersler ve sohbetler de hep zikir meclisleridir.

Gelin âşıklar devrân edelim
Hakk'ın zikrine cevlân edelim
Pervâne gibi şem'-i cemâle
Yanıp cemâli seyrân edelim

www.muzafferozak.com

Listeye geri dön