Zikir Oyun Değildir

Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri zikir hakkında sorulan bir soruya cevâben buyurdular ki :

Biz zikri kendi kendimize de yaparız, umûmâ hitâben de yaparız. Umûma yapmamız, yalnız yapmamıza mâni değildir. Yalnız yapmamız da umûma yapmamıza mâni değildir. 

Niye oynuyorsunuz derse, ma'nâları değişikdir, oyun değildir. Benziyor ama ma'nâsı ayrı ayrı. Meselâ ne gibi? Bir adam gidiyor askerlikde adam öldürüyor, onu taltîf ediyorlar, madalya veriyorlar, "Sen adam öldürdün" diye. Ama aynı adam sivil hayatda iken birisini öldürürse, onu ne yapıyorlar, îdâma mahkûm ediyorlar. Bak, fiil bir gibi görünse de ma'nâları ayrı ayrı. Fiil bir ama ma'nâları ayrı ayrı. 

Bir başka sefer, "Sizin bu yapdığınız hareketler dans değil mi?" diye sorulunca, Efendi Hazretleri şu cevâbı verdiler :

Evet yapmış olduğumuz dansdır ama Allah dansıdır. Diğer danslar şehvânî dansdır, bu Allah dansıdır. Çünkü zikri bu şekilde yapan, meleklerdir. Allah'ın arşı etrâfında melekler bu şekilde zikir yaparlar. Kur`ân böyle söylüyor. Fiiller bir yani şehvânî dansla bu dînî dansın fiilleri bir fakat ma'nâları ayrı ayrı. Meselâ ne gibi? Meşrû bir kadınla yatmak, gayr-ı meşrû bir kadınla yatmak ile aynı fiildir ama ma'nâları ayrı ayrıdır. İşte onun gibi. 

www.muzafferozak.com