Zikir ve Şükür
26 Aralık 2019 tarihinde yayınlanmıştır.
HUTBE
Kâlallahu te'âla fî kitâbihi'l-azîz.
Eûzübillahimineşşeytânirracîm.
Bismillahirrahmânirrahîm.
أَفَلَا يَنظُرُونَ إِلَى الْإِبِلِ كَيْفَ خُلِقَتْ * وَإِلَى السَّمَاء كَيْفَ رُفِعَتْ * وَإِلَى الْجِبَالِ كَيْفَ نُصِبَتْ
E fe lâ yenzurûne ilel ibili keyfe hulikat. Ve iles semâi keyfe rufi'at. Ve ilel cibâli keyfe nusibet.
Sadakallahü'l-azîm.
Gönülleri îmân nûruyla pürnûr, yüzleri Allah'a secde etmekle sürurlanan ehl-i îmân!
Akşamda ve sabahda Cenâb-ı Hakk'ı zikretmeliyiz. Kişi sevdiğini çok zikreder. Allah'ı sevenlerin her a'zâsı dil olur, her a'zâsı Allah'ı zikreder.
Allah'ın verdiği nimetlere şükretmeliyiz. Allah'ın verdiği maddî ve manevî her nimetin şükrünü edâ etmezsek, verilen nimet elimizden alınabilir. Verilen nimetlerin şükrünü îfâ etmeliyiz ki Allahu Teâlâ o nimetlerini bize çoğaltsın.
Akşamda sabahda Hakk Teâlâ'yı zikretmeğe gelince. Dikkat edilirse sabahleyin bu kâinât sahnesinden perde kaldırmakda, akşam olduğu vakitde de yine bir perde indirilmekdedir. Bunlar bize basit şeyler gelmesin. Gözlerinde ibret olan kişiler için bunlar ehemm ü mühim hâdiselerdir.
Deve nasıl yaradıldı? Semâ nasıl ref' edildi? Güneşin semâda cereyânı, yıldızların semâyı tezyîni büyük ibretlerdir.
Sevgilimiz olan Allahu Teâlâ'yı zikredersek, O da bizi zikreder. Zikrede ede kalbimizde O'nun muhabbeti hâsıl olur. Kalbimizde O'nun aşkı zâhir olunca, Hakk Teâlâ da bizi sever. Bize bizden yakın olan Allah'a biz de yaklaşırız. Sonra sevgilimziz bizi semâda ve ardda olan kullarına ve meleklerine, kürre-i ardda bulunan kendine karîb olan kullarına yani yakîn olan kullarına bizi sevdiğini i'lân eder.
Dillerimiz kitlenmeden Allah'ı zikretmeliyiz. Kalblerimiz çürümeden Allah'ı sevmeliyiz. Gözlerimize toprak dolmadan Hakk cemâlini görmeliyiz. İş işden geçdikden sonra pişmanlık fayda vermez. Mallarımız dağılmadan onun şükrünü ifâde etmeliyiz, îfâ etmeliyiz. Gönül almalıyız, gönül kabelerini tavâf etmeliyiz. Göğe sığmayan Allah, kalbe tecellî eder. Allah'ın bulunduğu kalbler kırık kalblerdir, gözleri yaşlı olanların kalbleridir, derdlilerin kalbleridir, âşıkların ve sevgililerin kalbleridir.
Allah bizi sevdikleri meyânına idhâl etsin. Lisânımız esmâlarıyla süslesin. Kalbimizi de aşkıyla ziynetlendirsin. Son kelâmımız Kelime-i Tevhîd, Kur`ân-ı Mecîd olsun. Bize en büyük nimeti olan Hazret-i Muhammed'i bizden, bizi Hazret-i Muhammed'den ayırmasın. Nimetlerin büyüğü olan îmân ile bizim son nefesimizi verdirsin. Bu âlemde bizi sâlihlerle ve güzel âşıklarla buluşturduğu ve biliştirdiği gibi, ebedî âlemde de âşıklarla sâlihlerle buluştursun ve ihyâ etsin. Kötülerin şerrinden korusun. Nefsin şerrinden korusun. İblîs'in şerrinden korusun. İnsan şeytanlarının şerrinden korusun. Bizi kendine lâyık kul, habîbi Muhammed'e lâyık ümmet, tâbi-i sünnet eylesin. Âmîn
Vallahu yed'û ilâ dâri's-selâm ve yehdî men yeşâu ilâ sırâtin müstakîm.
Sabr ü şükr ü zikr ü fikr ile olup tâlib-i Hakk
Böyle oldular olanlar evliya vü hulefâ
Kurb-i Yezdân'a sefer refref-i esmâ iledir
Vuslata nâil olan oldu hakîkat şerefâ
Efendi Hazretleri bu hutbeyi, ABD'ne yapmış olduğu son seyahatde, 21 Aralık 1984 (27 Rebîulevvel 1405) tarihinde îrâd buyurmuşlardır. Efendi Hazretlerinin yayınlanmış bütün hutbelerine şu sayfadan erişebilirsiniz.