Zikr u tevhîdden ayırma himmet eyle kâli
Tâ olunca ka'be-i kalbin sanemden hâli
Zikrullahı, tevhîdi sakın dilinden düşürme ki zikrullah kılıcı kalbindeki putları birer birer kırsın atsın, tevhîdin nûru kalbindeki mâsivâ kirlerini temizlesin.
Nice bir zâyi' edersin nakd-i 'ömrü dâim
Nice bir gâfil geçirdin bunca mâh u sâli
En kıymetli hazînen ömründür, onu ne zamana kadar boşa sarfedeceksin? Gafletle geçirdiğini ayları, yılları bir düşün, bir ânını bile geri getirebilir misin?
Hiç anar mısın şu günü kim olasın muhtezar
Ya anar mısın kabirde göreceğin hâli
Başını ecel yastığına koyacağın günü hiç düşündün mü? Peki ya kabre konulduğunda başına gelecekleri hiç hatırına getirdin mi?
Sana kalacak 'amelde bu tekâsüller nedir
Yâ nedendir kazanırsın eller alır mâli
Seninle âhirete gidecek olan ancak amelin olduğu halde sen tembellik ediyor, ibâdetlerini ihmâl ediyorsun. Aklın fikrin hep dünyâ malında. Halbuki topladığın mal mülk sen ölünce başkalarına kalacak.
Gördü Bîçâre cemâl-i Hakk'ı şekk ü şübhesiz
Şol ki tathîr eyledi inkâr ü sekrden bâli
Gafletden uyan, ibâdetle, tâatla, zikrullahla nefsini öyle bir temizle ki, kalbini öyle bir cilâla ki, kalbin mir`ât-ı Hakk olsun, o kalb aynasından Hakk'ın cemâlini müşahede eyle. Böylece şekke, şübheye yâhud inkâra mahal kalmasın.
Abdullah Bîçâre
Kuddise Sırruh