Zikrullahın Manâsı, Mâhiyeti ve Hikmetleri

18 Haziran 2024 tarihinde yayınlanmıştır.

Zikrullah
Mürşid-i Azîzim Muzaffer Efendi Hazretleri buyurdular ki :
Zikir, hatırlamakdan gelir, lugatçe manâsı. Zikir denildiği vakitde, Hakk'ı hatırlamak ve Hakk'ı bilmek, Hakk'ı bulmak, Hakk'la olmayı kabûl etmekdir. İnsanları felâkete sürükleyen ve mahvına sebeb olan en büyük fenâlık da Allah'ı unutmakdır. İnsanlar hilkat bakımından, ahsen-i takvîm üzere yaradılmış, bütün mahlûkâtın efdali. Allah'ın sevgilileri insanlardandır. Hakk'ı unutanlar ise, yaşayışda hayvanlar gibi, belki de fâciada, felâketlerde hayvanlardan daha ednâ ve eşnâ olurlar.
İnsanın vücûdunda merkezi vardır ki bu, kalbdir. Bu kalb de nazargâh-ı ilâhîdir. Semâlara ve arda sığmayan Hâlık-ı A'zam kalbe sığmışdır. Bir kalb, Hakk'la olursa o kalb ma'mûrdur. Bir kalbde Hakk olmazsa, o kalbde kötülükler ve kötülüklerin anası olan Şeytan kâim olur. Kalbini kötülüklerden arıt, Şeytan'ı oradan çıkar ki, Hakk oraya tecellî eylesin. Kirli bir eve, pâdişâh gelmez, oraya misâfir olmaz. Kalbini tathîr et ki Hakk oraya tecellî eylesin. Kalbi temizlemek de zikrullah ile başlar. Zikrullah, hem zikredeni tathîr eder, hem de Hakk'ı unutanlara Hakk'ı hatırlatır.
Seriyyeden süreyyâya kadar yani kürre-i arddan semâvâtın mâverâsına kadar hepsi birer risâle ve kitâbdır, okuyabilen için. Bütün mahlûkât da Allah'ı zikretmekdedir. Kulağında gaflet pamuğu olmayan, bu zikri işitir, duyar. Gözünde perde olmayan da Hakk'ı buradan görür. Zîrâ nereye bakarsak Hakk'ın yüzüne bakmış oluruz. İşte bunun için zikir insana bu sırları keşfettirir. Zîrâ zikredeni Allah zikreder. Ayakça Allah'ı zikredeni, bu âlemden sonra halk ayağa kalkdığı vakitde, Hakk zikreyler. Tövbe ile Hakk'ı zikreyleyeni Allah afv u mağfiret eder. Diz üzeri çökerek Hakk'ı zikreyleyeni, kıyâmet gününde bütün enbiyâlar o günün şiddetiyle diz üstü çökdüğü vakitde, Hakk zikreyler. Onun için unutmamak lâzım. Unutmamak için de zikre dâim olmalıdır.
Zikir ferden de yapılır, toplulukla da yapılır. Az evvel bahsetdiğim gibi bütün mahlûkât zikretmekde. Fakat bir kısım halk, zikir yapdığının farkında olup, diğeri farkına varmadan Hakk'ı zikretmekdedir.

Kalblerinde aşk ve muhabbet olanlar zikirden hoşnûd olurlar, zevk duyarlar ve muhabbetleri artar. Zîrâ rüzgarlar, ağaçların hışırdamaları, kuşların ötmeleri ve denizde balıkların dahî tesbîhi ve zikri vardır. Bunları duymak ve görmek lâzımdır. Gören görür. Kulakları sağır olanlar, âhenkden anlamazlar ve işitmezler. A'mâ olan da renkden haberdâr değildir, rengi görmez. İnnîn olan da zevk u safâyı bilmez. 
Merd-i merdân-ı Hudâ'nın kârı zikrullah olur
Tâlib-i dîdâr-ı Hakk'ın yârı zikrullah olur 

www.muzafferozak.com

Listeye geri dön