Zünnûn-ı Mısrî Hazretlerinin Tavsiyeleri

22 Nisan 2024 tarihinde yayınlanmıştır.

İhlas

Bir yolculukda Zünnûn-ı Mısrî Hazretlerine yol arkadaşı olan İbrâhim el-Bennâ anlatıyor:

İftar vakti gelince, çıkınımdan bir çörekle biraz tuz çıkardım ve Hazret'e "buyrun" dedim. O bana, "Tuzun dövülmüş mü?" diye sordu. "Evet" deyince, "Öyleyse sen aslâ muvaffak olamazsın" dedi. Onun azığına bakdım, az bir arpa kavutundan ibâret idi. Her gün onun bir kısmıyla iktifâ ediyordu. Bu şekilde İskenderiyye'ye kadar geldik. Kendimi o kadar küçük ve o kadar hakîr bir hâlde gördüm ki ondan ayrılacağım vakit, "Ey Ebu'l-Feyz, bana nasîhatda bulun" dedim. "Yapacak mısın?" diye sordu. "İnşâallah yaparım" dedim. Bunun üzerine dedi ki, "Benden beş şey öğren. Bu beş şeyi öğrenirsen, bundan sonra başına ne gelirse gelsin aldırış etme". "Nedir onlar?" dedim. Dedi ki :
Fakra sarıl, sabrı yastık yap, şehvetlerden yüz çevir, hevâna muhâlefet et, bütün işlerinde Allah'a sığın. Bunları yapınca Allah sana şükür, rızâ, korku, ümîd ve sabır hâllerini bahşeder. 
Bu beşi de şu beşi kazandırır. İlim, amel, farzları îfâ, haramlardan kaçınma ve ahde vefâ. Bu beşe de şu beş ile ulaşılır. İlimde rüsûh, marifet-i tâmm, kemâl-i hikmet, hiş şaşmayan basîret ve takvâ sâhibi bir nefs.
Şu beş şeyle imtihan edilmiş kimseye de yazık, çok yazık! Mahrûmiyet, günah, başarısızlık, Allah'ın gadab etdiği şeyleri sevmek, insanları incitmek.  
Kınanması gereken beş şey de şudur. Utanılacak şeyler yapmak, çirkin işler yapmak, başkalarının günahlarını sırtlanmak, Allah'ın sevmediği şeylerin insanlarda bulunmasına sevinerek yükünü ağırlaştırmak, nâhoş bulacağı şeylerle Allah'ın karşısına çıkmak. 
Ne mutlu şu beş şeyde ihlâslı olana. İlminde ve amelinde, sevmesinde ve kızmasında, almasında ve vermesinde, konuşmasında ve susmasında, sözünde ve fiilinde. 
Ey İbrâhim bil ki, helâl beş şeyde bulunur. Dürüst ticâret, faydalı sanat,  karada ve denizde avcılık, aslı helâl olan mîrâs, râzı olduğun bir yerden gelen hediye.  
Şu beş şey hâriç dünyâ lüzumsuzdur. Karnını doyuran ekmek, susuzluğunu gideren su, bedenini örten elbise, seni barındıran ev, amel edeceğin ilim.  
Beş şeye daha ihtiyâcın var. İhlâs, niyet, tevfîk, Hakk'a ittibâ, yemekde ve giyimde helâllik, temizlik.

Rahatlık da şu beş şeydedir. Kötü arkadaşları terketmek, dünyâya sırt çevirmek, susmak, gizli yapılan ibâdetin tatlılığı, Allah'ın kullarını hakîr görmemek, hattâ Allah'a karşı günah işleyenleri bile. Bu rahâta ulaşdığın zaman da şu beş şeyden kurtulmuş olursun. Münâkaşa, cedel, riyâ, süslenme, makâm sevdâsı.

İlâhî himmet de şu beşde toplanmışdır. Allah'dan başka her şeyden alakayı kesmek, hesâba çekileceğin bütün hazları terketmek, hem dostdan hem düşmandan gelen sıkıntılara göğüs germek, hâlin hafîfliği, biriktirmeyi bırakmak.

Ey İbrâhîm, şu beş şeyi de aslâ hatırından çıkarmamalısın. Nimetin zevâli, ansızın gelen belâ, kesin olan ölüm, öldürücü fitne ve sâbit oldukdan sonra kayan ayak.

Ey İbrâhim, bu tavsiyeler sana yeter.

Listeye geri dön